Orhan Gazinin hayatı

Orhan Gazinin hayatı

Osmanlı padişahlarının ikincisi.

Sultan Osman Gazi´nin oğlu olup, dedesi Ertuğrul Gazi´ nin vefat ettiği 1281 senesinde Söğüt´ te doğdu. Küçük yaştan itibaren tam bir disiplin ve intizam ile istikbalin beyi olacak şekilde yetiştirildi. Şeyh Edebali ve Dursun Fakih gibi alimlerden ilim öğrenip, feyz aldı. Gençliğinden itibaren Bizans tekfurlarıyla olan gazalara katıldı. Kumandanlık ve devlet idaresi konusunda bilgi ve tecrübe kazandı. Babasının yaşlılığı dolayısıyla 1324´ den itibaren devlet idaresinin başına geçti. Osman gazi, onu Bursa´ nın fethiyle görevlendirdi.

Orhan Bey´ in 1326´ da Bursa´ yı fethi sırasında Osman Gazi vefat etti. Babasının naşını Bursa´da Gümüşlü Kü

nbed´ e nakledildikten sonra Osmanlı Devleti´ nin ikinci sultanı olarak tahta geçti ve devlet merkezini Yenişehir´ den Bursa´ ya nakletti.

Bundan sonra fetih ve gaza hareketine hız veren Orhan Gazi, 1329´ da Bizans kuvvetlerini Pelakanon´ da ağır bir yenilgiye uğrattıktan sonra 1330´ da İznik´ i aldı. Devlet´ in geçiçi merkezi haline getirilen İznik şehri imar edilerek, İslami eserlerle süslendi. Orhan Gazi, İznik´ in en büyük kilisesini camiye çevirerek burada Cuma namazı kıldı..

Fetih hareketine devam eden Orhan Gazi, 1331´ de Taraklı, Mudurnu ve Göynük kasabalarını, 1333´ de Gemlik, 1336´ da Kirmastı, Mihaliç ve Ulubat kasabalarını zabt etti. 1337´ de ise İzmit´ in fethi ile, Kocaeli yarımadasının tamamı Osmanlıların eline geçti.

1353´ de Bizans´ taki iç karışıklıklardan faydalanan faydalanan Orhan Gazi, Gelibolu´ da Çimbe kalesine sahip oldu. Bu, Osmanlıların Rumeli´ ye geçerek bölgeleri tanımaları ve gelecekteki fetihleri bakımından önemli rol oynadı. Nitekim oğlu Süleyman Paşa´yı Rumeli´ deki kuvvetlerin başına tayin eden Orhan Gazi, Bolayır´ dan Tekirdağı´na kadar uzanan bölgeyi feth ettirdi.

Diğer taraftan Anadolu´ da da birliği, sağlama çalışmalarına hız veren Orhan Gazi; Karesioğullarından 1345´ de Balıkesir´ i, 1350´ de ise Bergama ve Edremit´ i, Eretna beyliğinden de 1354´ de Ankara´ yı aldı.

Orhan Gazi, büyük oğlu büyük oğlu Süleyman Paşa´ nın 1359´ da bir av sırasında attan düşerek vefat etmesi üzerine üzüntüsünden hastalandı ve 1360´ da vefat etti. Bursa´ daki Gümüşlü Künbet´ e defnedildi.

Şahsiyeti nesillere örnek mahiyette olan Orhan Gazi, halim-selim olup, son derece merhametliydi. Kolay kızmaz, kızınca da belli etmezdi. Askerlerini ve tebasını kendinden fazla korurdu. Çok adildi. "Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. sonunda hüküm isabetli olsa geçken adalet zulümdür." buyururdu. Orhan Gazi´ nin İslam ahlakına hayran olup, adaletine gıpta eden hıristiyanlar kendi soyundan ve dininden hanedanların yerine , Osmanlı isaresini tercih ederlerdi.

Orhan Gazi devrinde fethedilen beldeler ilmi, mimari ve sosyal te´sislerle süsülendi. İznik fethedilince, manastırı medreseye çevirerek ilk Osmanlı medresesini kurdu. Yine İznik´ te yaptırdığı imaretin açılışında kendi eliyle fakirlere aş dağıttı. Ahalisinden müslim ve gayri müslim hiç kimsenin aç kalmamasına gayret etti.

Cihaddan vazgeçmez ve emri altındakileri devamlı Allahü tealanın dinini yaymaya teşvik ederdi. Oğlu Murad Gazi´ ye "Oğul! Cennet - mekan babam Osman Gazi Han bir avuç toprağı beylik yaptı. Biz Allah´ ın izniyle beyliği sultanlığa çevirdik. Sen daha da büyüğünü yapacaksın! Osmanlı´ ya iki kıt´a üzerinde hükmetmek yetmez. zira İ´la-yı kelimetullah (Allahü tealanın ismi şerifini yüceltmek, İslamiyet´ i yaymak) azmi iki kıt´ aya sığmayacak yüce bir azimdir." diyerek son vasiyetini yapmıştır..
Top