Sultan Murad-ı Sâni'nin Vefatı
İkinci Kosova Savaşında, zaferden sonra birçok imar çalışmaları yaptıran Sultan Hazretleri, Edirne'de yine bir teftişten dönerken, köprü başında, kendisine gülümseyerek bakan aksakallı bir ihtiyar gördü. Hürmetle Padişahın yaklaşmasını bekleyen zat; Padişah Hazretlerine seslendi: «Ey padişah-ı cihan; Haiin nicedir? Haydi hazırlan vakit kalmamıştır Hakk'a yürümeye... Artık hatalarına bir hata daha eklememeye çalış!.. Kapına gelmek üzeredir ecel... Artık işin tevbeye dönmektir...» mealindeki sözlerle, ancak sırr-ı mertebe sahibleri-ne has olan bu haber, Sultan Hazretlerini seccadesine oturtup bilerek, bilmeyerek işlediği hatalarına tevbe ettirdi. İshak Paşa ve Saruca Paşa pâk ihtiyarın sözlerini söylediği zaman yanındaydılar. Sultan Murad ihtiyarın kim olduğunu sorduğu zaman İshak Paşa; ihtiyarın, Hazreti Emir'in tekesinde yetişmiş saf (nüfusu safiye) erbabından makamında bir zat olduğunu söyledi. (Saf mertebesi tasavvuf mertebelerinin sonuncusudur. Nefsin terekkî ede ede erişebildiği son merhaledir Her asırda bu mertebede üç zatı akdes bulunur. Bunlar kul-bul îrşad, Gavs ve Kutbul Aktap yâni insanı kâmildir Bazı devirierde ise üç vazifenin bir zatta birleştiğide olur.)
Seccadeden kalkan Sultan, şiddetli bir sancıyla yatağa düştü. Derhal vasiyyetini hazırlayıp Çandarh Halil Paşa'yı sadrazam, oğlu Sultan II. Mehmed'i taht-ı Osmaniî'ye- tayin edip, birçok nasihatler yazdırarak, vasiyyetin tamamladı.
Köprüde, haberini aldığı davete 4 gün sonra, hakiki tevhid mertebesinde, gönül rahatlığı içinde H. 855/M. 1451 senesinde rahmet-i rahmana kavuştu, mekanı cennet, makamı yüce olsun...
Manisa'dan gelerek Osmanlı Tahtına geçen, çağlar kapayıp çağlar açacak olan istikbalin Fatih Sultanı 11. Mehmed, babasının mübarek na'aşını Bursa'ya uğurladı.fAz/z okurlarımız pekâlâ bilirlerki İslâm dini İki Cihan Serveri Efendimiz (s.a.v.) tarafından tebliğ olunup tamama erdikte biz müslil-mantar için çağlar bitmiştir. Zamanların en saadetlisi Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerinin bedeni zahirisi ile göründüğü devirdir. Bu sebebten burda çağlar açan, çağlar kapayan Hükümdar tabirini, Batı'nın geri kalmışlıktan uyanmasına vesile olan, İstanbul'un Ceddimiz tarafından fethine, yine Batı'Uların söylediği bir tabir sebebiyle bahsettik. Yoksa biz inananların; Batının kendi problemi olan orta çağ, Yeni çağ gibi karanlıklarla hamdolsun alakamız yoktur. >
Bu cihan padişahının hayatını, Hoca Sadeddin Efendi'nin şu mısraı ile bitiriyoruz:
«Bu yola istersen derviş ol, istersen sultan,
Ölüm denilen geçit çıkar önüne son an.»
Hazreti Padişahın, Osmanlıyı sevenlere şefaati olsun.
Son yorumlar
- Aleyküm selam değerli
6 yıl 35 hafta önce - solucan
6 yıl 37 hafta önce - lannn
6 yıl 37 hafta önce - hürem
6 yıl 37 hafta önce - Sultan melikşan neden
7 yıl 28 hafta önce - Sultan Abdulmecid'in Culus tarihi YALNIS yazilmis-
7 yıl 41 hafta önce - kurgu falan degıl. anımasyon
8 yıl 4 hafta önce - gercekten tebrık ederım. bu
8 yıl 4 hafta önce - İFTİRA
8 yıl 46 hafta önce - Kız mısın erkek misin sen
9 yıl 8 hafta önce
Yeni yorum gönder