Mimari
Hitit Krallığı mimarisi, eski Doğu Yapı Sanatı içinde, hem Batı Anadolu, hem de Mezopotamya mimarlığından ayrılan, önemli ve kendine özgü bir gelişim gösterir. Bu mimarlığın kökenleri Anadolu yaylasının yapı geleneklerine dayanır ve en geç İ.Ö. 3. binde, İlk Tunç Çağı´nda belirgin biçimini almıştır.
İ.Ö. 2. bin sonunda, Batı Anadolu´nun özgün ev biçimi olan bağımsız uzun dikdörtgen, önavlulu evi, (Megaron) İç Anadolu´ya ne denli az girebilmişse Hititler´in büyük taş bloklarından örülmüş bindirme kemer yapma sanatı da taş yönünden zengin olan Troya´da o denli az kullanılmıştır. Mezopotamya da çok bol sayıda zorlayıcı bir bakışımlılık sistemiyle yapılmış tapınak ve saray mimarlığı da yine İç Anadolu´daki Hitit Krallığının ana ülkelerinde görülmez.
Frigya sanat ve mimarisi konusunda bilgi edinebilmek için, Anadolu´nun çeşitli yerlerinde, özellikle Gordion, Midas şehirleri ve Pazarlı´da tümülüs şeklindeki mezarlarda veya kayalar içine oyulmuş zengin cepheli binalarda yapılan kazılara başvuruyoruz. Frigler, özellikle maden işçiliğinde çok ileri gitmişlerdi. Kaya ve taş mimaride kullanılan malzemeyi işlemek için madenden çeşitli aletler yapıyorlardı. Frigler zamanında korunaklı kalelerin varlığı, Pazarlı kazılarından anlaşılmıştır.
Son yorumlar
6 yıl 21 hafta önce
6 yıl 23 hafta önce
6 yıl 23 hafta önce
6 yıl 23 hafta önce
7 yıl 14 hafta önce
7 yıl 27 hafta önce
7 yıl 42 hafta önce
7 yıl 42 hafta önce
8 yıl 32 hafta önce
8 yıl 46 hafta önce