İbn-i Sina
5000 yıllık tıp tarihi içinde Hipokrat (460-375), Galen (129-200) ve İbn Sina (980-1037), erleri ve tıbbi anlayışlarıyla günümüz modern tıbbının oluşmasında başlıca rolü oynamışlardır.
Yüzyıllardır, tıp dünyasında bir sacayağı oluşturan bu üç hekimden İbn Sina, Batı dünyasında diğerlerine nazaran daha bilgili ve etkili olduğu düşüncesiyle, Ortaçağ’dan buyana Tıbbın Prensi” olarak vasıflandırılmış, ressamların tablolarında başında bir taç, sağında ve solunda Hipokrat ve Galen’le birlikte resmedilmiştir. Bu düşünce, asında tarihi bir gerçeği yansıtmakla beraber, İbn Sina’yı eşsiz yapan şeyin temelinde geçmiş büyük hekimlerin eserlerinin ve fikirlerinin olduğunu unutmamak gerekir.
Bilindiği gibi, M.Ö. V. yüzyılda Batı Anadolu’da yaşamış olan Hipokrat, tıbbı sihirden, mitolojiden kurtarmış, müşahede ve tecrübeye dayanan günümüz tıbbının temellerini atmıştır. O’nun ve öğrencilerinin eserleriyle Akdeniz çevresinde yerleşmiş olan tıbbi anlayışla yerişmiş olan Bergamalı Galen, bilhassa anatomi ve fizyoloji gibi temel bilimler alanındaki çalışmaları ve yazdığı beş yüze yakın eseriyle bütün Ortaçağ boyunca yetişmiş hekimlerin hocası durumunda olmuştur.
Son yorumlar
6 yıl 5 hafta önce
6 yıl 7 hafta önce
6 yıl 7 hafta önce
6 yıl 7 hafta önce
6 yıl 50 hafta önce
7 yıl 11 hafta önce
7 yıl 26 hafta önce
7 yıl 26 hafta önce
8 yıl 16 hafta önce
8 yıl 30 hafta önce