Antalya
Söylentilere göre, İ.Ö.2. yüzyılın ortalarında Bergama Kralı Attalos'un; bana bir yeryüzü cenneti bulun; buyruğuyla kurulan ve adını kurucusundan alan Attaleia, bugünün Antalya'sı Antik Pamfilya, Psidya, Likya Bölgelerinin kesiştiği, Anadolu'nun en bereketli coğrafyasında kurulmuştur. Antalya, tarihi boyunca hep kültürün, sanatın, mimarinin, mitolojinin doruğudur. Çünkü, doğasını oluşturan lacivert denizleri, görkemli Torosları, coşkun çağlayanları, renk renk ağaçları, çiçekleri ve böcekleri esin kaynağı olmuştur Antalyalı'ya.
Büyük Önder Atatürk 1930 yılının ilkbaharında ilk kez gördüğü Antalya'da lacivert denizlerin ardındaki dağların anlık renk renk değişimini izlerken boşuna;”Antalya hiç şüphesiz ki Dünyanın en güzel yeridir”; dememiştir tarihin değişmezliği içinde... 19. yüzyılda bir Avustralya'lı araştırmacının benzetmesiyle Antalya; Avrupalı yazarların çizdikleri hayal ürünü güzel manzaraların belki de hayal edilemeyecek kadar güzeli ve gerçeğidir.
İlçenin Kuruluş Ve Gelişmesi :
Alanya’nın tarihi karanlık çağlara kadar uzanmaktadır. İlçe Merkezinin kuzeydoğusundaki Bademağacı Köyü ile Oba Köyü arasında bulunan iskelet ve fosiller bunu kanıtlamaktadırlar. Alanya bazen Kilikya, bazen de Pamfilya topraklarından sayılmıştır. Ünlü tarihçi Heredotos bu bölge için şunları yazmıştır: “Bu bölgede yaşayanlar Truva Savaşı sonrasında (M.Ö. 1820) buraya gelip yerleşirken, burada çeşitli kavimlerin gelenlere ev sahipliği yaptığı bilinmektedir.” Bunlardan da anlaşılacağı gibi Hititlerin bu bölgeye kadar gelerek M.Ö. XIV yüzyılın ilk yarısında 600 kadar insanı öldürüp, Kilikya ve Pamfilya’yı kendilerine bağlamışlardır. M.Ö. 224-188 yılları arasında bütün Kilikya, Büyük Antiocus tarafından istila edildiği halde, Coresium’un kuşatılması ve alınmasının zorluğu nedeniyle bağımsızlığını korumuştur.
Son yorumlar
7 yıl 2 hafta önce
7 yıl 4 hafta önce
7 yıl 4 hafta önce
7 yıl 4 hafta önce
7 yıl 47 hafta önce
8 yıl 8 hafta önce
8 yıl 23 hafta önce
8 yıl 23 hafta önce
9 yıl 13 hafta önce
9 yıl 27 hafta önce