2. Osman
İşte ne kadar büyük bir devlet olduğunun sayısız numunelerinden biri olan şu durum aziz okuyucularımızın dikkatlerine sunulur. Sultan 1. Ahmed hân Hazretlerinin son demlerinde başlamış-olan bu seferi hümayun, padişahı cihanın daru beka âlemine intikaline, sultan 1. Mustafa'nın taht'a geçişine ve yüz gün sonra yerini Genç Osman Sultana bırakmasına rağmen orduyu hümayun doğu hudularımızda iran'la mücadele devam ediyordu. Çünkü ol devlet öyle bir devleti azlme idi ki şahıslar geçici, devlet ebedi idi...
Sadrazam Damad Halil Paşa Tebriz üzerine yürümek kas-diyle Erdebil'den hareket etmiş ve Van Sahrasında kendisine iltihak etmek üzere gelen Kırım Hânı Canik Giray ile buluşmuştu. Fakat Tatar hânı bu muharebeye ganimet elde etmek maksadiyle katıldığından direk olarak Tebriz Hâkimi Karcığla Hân'ın üzerine ani bir baskın plânlıyordu. Bu plânı bir çok kumandan ve tecrübeli asker tasvip etmemişlerse de yağma niyetinden vazgeçmeyen Tatar Hân'ı bir iki bin kişilik süvari askeriyle saldıracağını ileri sürüyordu.
Ondört sene süren zamanı saltanatından sonra darü beka alemine intikal eden Gazi Sultan Ahmet Han hazretleri yap-nıış olduğu vasiyetle taht-ı Osmaniyi büyük şehzadesi Osman Sultana değil Kardeşi Mustafa'ya ikram etmişti. Acaba bu ikramın sebebi ne idi. Bizce bu iki sebebe dayanmaktadır:
Birincisi, Edirne dolaylarında tertiplenen bir av partisinde, av yapmanın şevk ve heyacanıyla atını koştururken dolayısıyla maiyyetinden fazlaca uzaklaştığı bir anda kendi takip ettiği avını oklayan Kırım Prensi ve bu prensin yanındaki pür silah Tatar askerlerini görünce aklına kendine hazırlanan bir suikast geliverdi.
Bu tedai padişah hazretlerine, Kırım Hanları ile ecdadı izamının yapmış olduğu antlaşmayı da derhatır etmişti. Bu antlaşma meâlen şöyle idi: «Eğer Hanedanı Al-i Osmanda erkek fert kalmazsa, Kırım Hanlığı devleti Osmaniyye tahtı'na iclâs olunacaktır.» Bunu hatırlayan Sultan Ahmed Hân söz konusu antlaşmayı ortadan kaldırmak içjn ve Cengiz yasası tesmiye olunan yasayı bir daha tatbik etmemek ve etmemelerine örnek olmak için kardeşi Sultan Mustafa'yı hem öldürtmemiş hemde cihan devletinin taht'ını ikram edivermişti.
Nasılki Yıldırım Bayezîd Hazretlerinin Timurlenk'e yenilmesinden sonra meydana gelen gailede Çelebi Mehmet Hazretlerinin safhai hayatına geçmeden, Süleyman Çelebi, İsa Çelebi ve Musa Çelebİ'nin mücadelelerinin anlatma yolunu seçdiysek; I. Ahmet Han'ın kardeşi, Sultan i. Mustafa'yıda anlatırken mutlak suretle 2. Osman Hazretleri ile bir arada anlatmak mecburiyeti hasıl olmuş bulunuyor. Çok dikkatle araştırdığımız tarihlerde bu bizim seçtiğimiz yolu seçmiyen müverrihler kendilerini zorlamışlar fakat doğum tarihi ve vefat tarihi, deli, muvazenesiz, havuzdaki balıklara para a,ardı, ulemanın yanına yavaşça sokulup başlarını açardı, gibi gayet yavan şeylerle ancak bir sahifeyi doldurabilmişlerdi. Sonra Genç Osman Hazretlerini anlatırken zaman zaman uzun bahislerle kalemsallamak mecburiyetinde kalmışlardır. İleri sürdüğümüz sebeblerden dolayı biz bu sultanı münferid olarak anlatmayıp devri Genç Osman ile beraber kaleme almayı dü-şündük. Böylece mümkün mertebe tarihi Osmaniyye-nin kronolojik akışında bir geriye dönüş tarzını benimsememiş olduğumuzu belirtmiş oluyoruz... Öyle ise bu böiümün başlığı şöyle tesbit olundu.
SULTAN I. MUSTAFA HAN
Babası: Sultan III. Mehmed Han
Annesi: Handâa Sultan
Doğum Tarihi: 1592
Vefat Tarihi: 1639
Saltanat Müd.: 1617-1618 1632-1623
Türbesi: İstanbul'dadır.
SULTAN II. (GENÇ) OSMAN
Babası: Sultan I. Ahmed Han
Annesi: Mahûruz Sultan
Doğum Tarihi: 1604
Vefat Tarihi: 1622
Saltanat Müd.: 1618-1622
Türbesi: İstanbul Sultanahmet Camii Yanı.
Son yorumlar
6 yıl 5 hafta önce
6 yıl 7 hafta önce
6 yıl 7 hafta önce
6 yıl 7 hafta önce
6 yıl 50 hafta önce
7 yıl 11 hafta önce
7 yıl 26 hafta önce
7 yıl 26 hafta önce
8 yıl 16 hafta önce
8 yıl 30 hafta önce