Medine´ye Giriş

Medine´ye Giriş

Peygamber, vahaya 27 Eylül (M.S.) 622, Pazartesi gü­nü vardı. Medine´lilerin Peygamber (s.a.v.) Küba´ya geldi­ği için sabırsızlandıkları haberi geldi. Bu yüzden Peygam­ber (s.a.v.) Küba´da üç gün kaldı. Ve ayrılmadan önce İs­lam´ın İlk camisinin temelini attı. Cuma sabahı Küba´dan ayrıldı; o ve arkadaşları, onları bekleyen Hazreç´li Beni Salim kabilesiyle namaz kılmak için Ramına ovasında dur­dular. Bu, o zamandan itibaren yurdu olacak olan ülkede ilk kılınan Cuma namazıydı. Beni en-Neccar´dan bir grup akrabası onu karşılamaya gelmişlerdi, bazı Kuba´lılar ise onu geçirmek için yola çıkmışlardı. Cuma namazını kılan­ların toplamı bunlarla birlikte yüzü buluyordu. Namazdan sonra Peygamber (s.a.v.) Kesva´ya bindi, Ebu Bekir (r.J ve diğer Kureyş]iler de develerine bindiler ve Medine´ye doğru yola çıktılar. Sağlarında ve sollarında, şeref koru­yucuları olarak ve verdikleri koruma sözünün boş olma­dığım göstermeH istercesine Evs´li ve Hazreç´li adamlar kılıçlarını çekmiş bir şekilde ilerliyorlardı. Bu kadar coş­ku dolu bir gün daha görmemişlerdi: «Allah´ın Rasulü gel­di! Allah´ın Rasulü geldi!», müjdesi, yolu kaplayan kadın­ların, çocukların ve erkeklerin ağzında tekrarlanıyordu. Kesva, Medine´nin güneyindeki hurma ağaçlan ve bahçe­ler arasından geçerken adımlarım yavaşlattı. Evler henüz çok az ve birbirinden uzaktı; yavaş yavaş daha sık evlerin yeraldı yerleşim bölgelerine yaklaştılar, Her evden şu da-

veti alıyordu: «Buraya buyur ey Allah´ın Rasulü, çünkü seni ve diğerlerini koruma gücüne sahibiz». Birçok kez adamlar, Kesva´nm ipini kendi evlerine doğru çektiler. Fa­kat Peygamber (s.a.v.) her seferinde onları selamlayarak: «Bırakın istediği yere gitsin, çünkü O Allah´ın emrindedir> diyordu.

Bir noktada sanki deve. Peygamber (s.a.v.)´in en yakın akrabaları olan Hazreç´li Neccar kabilesinin Adiy kolunun yaşadığı evlere doğru yöneldi. Fakat, deve, Peygamber (s.a.v.) ´in çocukken annesiyle birlikte kaldığı bu mahal­leden, tüm çağrılara rağmen geçip gitti. Peygamber (s.a.v.) bu çağrılara da aynı cevabı verdi. Artık Neccar´ın Benî Malik kolunun evlerine ulaşmışlardı. Birinci Akabe´den önce kendisine biat eden altı kişiden ikisi Es´ad ve Avf, bu kabileye mensuptu. Burada, Kesva yoldan döndü ve içinde hurma ağaçları ve bir yapının kalıntıları bulunan bir bahçeye yöneldi. Bahçenin bir ucu bir zamanlar me­zarlık olarak kullanılmıştı. Hurmaları kurutmak için ay­rılmış bir yer de vardı. Es´ad´ın mescid olarak çitle çevir­diği yere doğru ilerledi ve onun önünde çöktü. Peygam­ber {s.a.v.) onun yularını bıraktı, fakat inmedi, deve bir dakika sonra kalktı ve tembelce yürümeye başladı. Fakat fazla uzaklaşmadı, geri döndü ve daha önce çöktüğü ye­re gitti. Tekrar çöktü ve bu kez ayaklarını öne doğru yay­dı. Peygamber (s.a.v.) indi ve: «înşaallah bu evimdir» de­di[1]

Daha sonra bu bahçenin sahibinin kim olduğunu sor­du. Avf´ın kardeşi Mu´az, oranın Sehl ve Süheyl adında iki yetime ait olduğunu söyledi. Çocuklar Es´ad´in vela­yeti altındaydılar. Peygamber (s.a.v.) onları getirmelerini istedi. Fakat çocuklar zaten oradaydılar ve hemen yanı­na gittiler. Peygamber (s.a.v.) onlara, bahçeyi kendisine satıp satmayacaklarını ve satarlarsa ne kadar fiyat koya­caklarını sordu. Onlar: «Hayır ey Allah´ın Rasulü, onu sa­na veriyoruz» dediler. Peygamber (s.a.v.) bunu kabul et­ti)etmedi ve Es´ad´ın yardımıyla bir fiyat belirledi Bu sırada, yakında oturan Ebu Eyyub Halid (r.), devenin yukunu çözmüş ve evine götürmüştü. Kabileden diğerleri de gelip Peygamber Cs.a.v.)´e kendilerine misafir olması için yal vardılar; fakat Peygamber (s.a.v.) onlara: «Bir adam. yu kuyîe beraber olmalı» cevabını verdi. Ebu Eyyub (r.) ken­di klanından ikinci Akabe´de ilk biat eden adamdı Ebu Eyyub (r.) karısı ile birlikte evinin üst katma taşındı ve alt katı Peygamber (s.a.v.)´e bıraktı. Es´ad da Kesva´yi yakın olan kendi bahçesine götürdü.

--------------------------------------------------------------------------------

[1] B, LXm.
Top