Haçova Meydan Savaşı: Birinci Bölüm Beşinci Kısım

Haçova Meydan Savaşı: Birinci Bölüm Beşinci Kısım

Artık hava kararıyor, kâfirler ise zafer sarhoşluğu içinde çok zengin bir durum arzeden merkezde yağmaya başlamış ve çadırların arasında gayrınizami bir halde dolaşıyor ve yağmalayacak mal, para araştırıyordu. Bunları çadırlar ara­sında gören at seyisleri, ahçı yamağı, ahçilar, hamallar, oduncular, kimi kepçe ile kimi balta ile kimi maşa ile önüne gelen kâfire vuruyor ve vururkende düşman bozuldu diye avaz avaz bağınyorlardı. Ordunun firarla sebat arasında he­nüz karar verememiş olanları bu sesleri duyduğunda hamiyyet ve şecaatleri avdet etti. Bir güzel toparlandılar ve düşma­nı yok etmeye başladılar. Pusuya yatmış olan Çağalazade Si­nan Paşa da düşmanın arkasından hücuma geçince ilk ham­lede yirmibin kadar kâfiri bataklıklara sürdü ve onları teief etti. iki ateş arasında kalan düşman pek korkunç bir mağlubiyyete uğradı O akşam karanlığına kadar ellibin kâfir yok­luk deryasına daldılar.

Haçova sahrası, başında padişah bulunan İslâm ordusuna bir zafer alanı olma vazifesi ve şerefine nail olmuştu. Düşma­nın 95 topunun elde edildiği bu savaşta onbin duka altını da ganimet olarak ele geçmişti. Muvaffakiyyetin kendi eseri ol­duğunu söyleyen Çağalazade vezareti uzma makamını hak ettiğini iman yoluyla bu sözlerle ifade etmişse de Hazreti pa­dişah pek oralı olmamış, savaş alanının son kırıntılarını kolamakta olan sadrazam Damad İbrahim Paşaya seni vazifeden alıyorum demeyi kendisine yakıştıramamışsa da Hoca Saadeddin Efendi ve Kapıağasının İsrarları Çağ-alazadenin sadrazamlığına vesile olmuştu. Şunu burada hatırlatalım ki: Topkapı sarayının içine girip ikinci kapıda dev bir miğfer gö­renler bu miğferin mutbak personeline Haçovada düşmanı kepçeyle vurmalarından dolayı almış oldukları mükâfattır.
Top