Deli Petro'nun Hamakatı

Deli Petro'nun Hamakatı

Osmanlı devletinin zafiyetini bilen Deli Petro bu vaziyet halinde kendisine yapılan savaş ilânına ehemmiyet vermedi. Halbuki; aşağıda ifade edeceğimiz gibi, Deli Petro aniden karşısında bulduğu ve kendinden ikimisli mevcutlu orduyu görünce şaşırdıb öylece de hatasının büyüklüğünü anlamişsa da, iş işden geçmiş bulunuyordu Petro için. Hele bir müddet -tenberi Osmanlı devleti aleyhinde kışkırttığı ve kendilerine yaptığı yardımlar hasebi ile hududda yaşayan Osmanlı teba-sındaki gayri müslimlerden umduğu yardımı ve anlayışı gö­remeyince moralman epeyi çökmüştü. Deli Petro, geniş Os­manlı topraklarını ele geçirmek işine büyük çareyi doğuda yaşamakda bulunan hristiyanları kendine çekmesiyle başa­rabileceğini idrak etmişti. Bunun yolunuda o bölgelerde ya­şamakta olan dindaşlarının kendisini koruyucu gibi tanıma­larını teminde bulmuştu. Böylece Osmanlı ülkesinde hristi-yanlarla alakalı ihtilafa dayalı işlerde hemen sesini yükselti­yordu. Zaman içinde bu davranışları bir kapı açmış sayılabil-rnektedir. İsveçliler ile savaşmadan evvel Eflâk ve Buğdan bölgelerine bir çok gizli ajanlar göndermiş, yakında oralara orduları ile gelerek bölgeyi feth edip, hristiyanları müslüman-ların elinden kahredici idarelerinden kurtaracağını vaad etmisti. Fakat; kendisi dehşetli bir gurur içinde hududa yaklaş­mışken adı geçen tebâ'nın son derece sakin durmaları me­yus olmasının sebebi oldu. Kara yolu ile Ordunun başında giden sadrazam Baltacı Mehmed Paşa'ya, deniz tarikiyle gi­den Kaptan-ı Derya Mehmed paşa tarafından levazım ve er­zak lojistiği yapmak üzere gönderilmeside ayrı bir isabetti. Baltacı'nın ordusunda, 30 bin yeniçeri, bin cebeci, 7 bin top­çu, 3 bin aylıklı asker bulunmaktaydı. Daha sonra Kırım, Anadolu, Rumeli vilayetlerinden gelen yardımcı birlikler sa­yesinde mevcud 145 bini buldu.
Top