TarihSayfası tarihsayfasi.com



Anadolu'nun Durumu

Timurlenk'in Ordusu, Savaştan sonra Anadolu'yu bir ha­rabe haline getirmişti. Amasya'dan Eskişehir'e kadar olan topraklar Çelebi Mehmed'de, Bursa'dan boğazlara kadar olan bölge de İsa Çelebi'nin hükmü altındaydı.

Bu iki kardeş şehzade, Süleyman Çelebi'nin durumunu gördüklerinden, birleşerek hareket edeceklerine, önce kendi aralarındaki kozu halletmeye başladılar. Çelebi Mehmet, İsa Çelebi'ye nasihat etti ise de, İsa Çelebi buna alayla karşılık verdi. Ayraca «Süleyman'dan yaşça küçük olmakla beraber, yaşça senden büyüğüm» diye cevap verdi. İşte tam bu sırada Timur, Musa Çelebi'yi kışkırtıp ortaya çıkarınca, işler iyice karıştı.

isa Çelebi ile Mehmed Çelebi CJlubat Ovasına karşılaştılar. Tabii sonuç: İsa Çelebi mağlub olunca Bizans'a kaçtı, zaten Kayser'le ittifakı vardı. Daha önce -ittifakı perçinlemek için-Kayser'in sülalesinden bir kızla evlenmişti. Kayser vasıtasıy­la Süleyman Çelebi'den yardım alan İsa Çelebi, yine Mehrned Çelebi'nin karşısına dikildi. Fakat yine mağiub oldu. Fakat isa Çelebi yine kurtulmuş, bu sefer de Saruhan, Ger-miyan Beyleri ile anlaşarak 20.000 atlı ile Mehmed Çele­bi'nin üzerine yürümüştü. Bu sefer de Mehmed Çelebi az bir kuvvetle onları karşılamasına rağmen, perişan etmişti. Savaş sonunda Saruhan Beyi Hızır Bey esir oldu. Hızır Bey'i idam ettiren Çeiebi Mehmed, topraklarını da zabt etti. Aydın Bey'i Cüneyd ve Germiyan Bey'i Yakub Bey, Mehmed Çelebi'den eman dilediler. İsa Çelebi ise, bu defa da Karaman taraflarına firar etti ve bir daha da sesi duyulmadı.

Süleyman Çelebi, kendi adamı olan Cüneyd Bey'i ve kuv­vetlenmekte olan Mehmed Çelebi'yi cezalandırmak için Edir­ne'den kalktı ve Anadolu'ya geçti. Bursa ve Ankara Kaleleri, Süleyman Çelebi'ye sahib-i saltanat olması münasebetiyle derhal kapılarını açtılar. Cüneyd Bey, ittifak ettiği beylere ha­ber vermeden, ordugahını terk ederek Süleyman Çelebi'ye katıldı ve affını diledi.

Mehmed Çelebi, ağabeysinin kuvvetli durumunu görünce, geri çekilmeyi daha uygun buldu. Çünkü ne de olsa, akacak kan müslüman kanı idi... Buna imkân vermemek, bir müsiü-manın esas vazifesidir diye düşünmüştü...

Musa Çelebi ise, Mehmed Çelebi'nin yanına iltica etmişti. Sessiz bir şekilde ömrünü geçiriyordu. Durumlara çok üzülü­yor, fakat karışmak istemez görünüyordu.

Mehmed Çelebi'nin, Karaman Bey'i ile yaptığı ittifaktan sonra, kendisine müracaat ederek, Rumeli taraflarına memur edilmesini isteyen Musa Çelebi, Ulah ve Sırp yardımıyla ku­zeyden yapılacak bir hücumun, Süleyman Çelebi kuvvetleri­ni zayıf düşüreceğini ileri sürdü. Mehmed Çelebi, Süleyman Çelebi'nin idaresinin bozulduğunu görüyor, ehi-i İslâm'a anz olan «kuvvetlinin yaşama hakkı, zayıfın ise ezilme ve yok ol­ma» anlayışı, bu müslüman evladını üzüyordu...

Musa Çelebİ'nin eline tavsiye mektupları vererek, kendisi­ne istediği memuriyetleri verdi. Bunun üzerine Musa Çelebi, Sinop üzerinden Glah ülkesine doğru yola çıktı...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • İzin verilen HTML etiketleri: <a> <em> <strong> <cite> <code> <ul> <ol> <li> <dl> <dt> <dd> <img> <b> <center>
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünürler.

Biçimlendirme seçenekleri hakkında daha fazla bilgi

Son yorumlar